Kültür turizmi, ziyaretçinin temel motivasyonunun bir turizm destinasyonundaki somut ve somut olmayan kültürel cazibe merkezlerini /ürünlerini keşfetmek, deneyimlemek olduğu bir turizm etkinliği türüdür. Bu cazibe merkezleri/ürünler, sanat ve mimariyi, tarihi ve kültürel mirası, mutfak mirasını, edebiyatı, müziği, yaratıcı endüstrileri ve yaşam kültürlerini bünyesinde barındıran bir toplumun entelektüel, manevi ve duygusal özellikleri, inanç sistemleri ve geleneklerini kapsamaktadır (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü-BMDTÖ).
Kültür, İstanbul turizminin en güçlü ayağıdır. 8500 yıllık tarihi ve imparatorluklara başkentlik yapmış olmanın ardında bıraktığı kültürel mirası müzeler, saraylar, kazı alanları ve gündelik yaşamın devam ettiği sokaklarda kendini göstermektedir. Bunların yanı sıra çağın kültürel dinamizmini kentliyle buluşturan modern sanat müze ve galerileri, sokak sanatçıları, konser mekânları ve filmden dansa çeşitli festivalleriyle İstanbul, ziyaretçilerine kültürün canlı bir şekilde öne çıktığı bir kültür turizmi imkânı sunmaktadır.
İstanbul’da kültür, sanatsal üretimin yanında İstanbul halkının çağlar boyunca sürdürdüğü gündelik yaşantısının nadide mekânları olan kiliselerden camilere ibadet merkezlerini de içermektedir.
İstanbul’da surlar, saraylar, köşkler, kasırlar, sarnıçlar, su kemerleri, çeşmeler, bedestenler, kuleler, meydanlar ve anıtlar gibi turistleri kente çekecek çok sayıda tarihi değerler bulunmaktadır.
Kültürümüzde önemli bir yere sahip olan hat sanatı, ebru sanatı, el yazmaları, seramik, çini, bakır, sedef gibi el sanatları alternatif bir turizm ürünü olarak ziyaretçilere sunulmaktadır.,
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ)
https://www.e-unwto.org/doi/epdf/10.18111/9789284420858